Haz - Doyum


Doyumun Ulaşılamazlığı

Simetrinin güzelliği beni büyüsüne hapsetmiş,  enerjimi harcayana kadar büyüden kurtulamıyorum. Bazen şekilde simetri olmuyor, yok. Fakat o kadar çekici oluyor ki oradaki hazzı nasıl alacağını bilemiyorsun. Bütün duygularınla içine çekmeye çalışıyorsun. Gözlerini kapatıp en iyisini almaya çalışıyorsun. Pürüzsüz olması için boşlukları hayalinle doldurup video gibi oynatıyorsun. Boyut değiştirip hayal kâinatında, farklı boyuttan hazza ulaşmaya çalışıyorsun. Tüm duygularını, bütün azalarını doldurmak istiyorsun. Doyuma ulaşmak istiyorsun. Olabildiğince tüm enerjini odaklanmaya, hayaline, doyuma ulaşmaya harcıyorsun. Yükseliyorsun haz doluyor, daha da istiyorsun doluyor, doluyor… Zirveyi görmek hissetmek istiyorsun. İçini haz doldurmak… Kendini o kadar adıyorsun, bunun için yıpratıyorsun ki enerjinin bittiğini hissettikçe, hazza yakınlaştıkça ama ulaşamayacağını bildikçe kahrolmaya başlıyorsun. Haz içinde eleme dönüşüyor. Enerji bitiminden sonra endişe, hüzün, bir karamsarlık, pişmanlık kaplıyor içini. Göremediğin şeyler seni, duygularını çökertmeye başlıyor. Nefes al. Derin derin al. Nefesi hisset. İçinden ağlamak gelecek. Pişmanlık içinde değişik bir duyguya dönüşecek. Gözlerin yaşaracak. Nedenini bilmeden ağlamak isteyeceksin, içindeki pişmanlığı, doyumsuzluğu ağlayarak püskürmek isteyeceksin. Ağla.
Duygu boşalımından sonra yavaş yavaş kendine geleceksin, yeniden enerji depolanmaya başlayacak. Fakat hazza ulaşmaya çalışırkenki durumu hatırlamayacaksın, hatırlamak için ancak hafızanda kaydetmen gerekecek. Yaşadığın pişmanlığı yeniden hatırlaman gerekecek. Fakat insandaki hazza ulaşma isteği ölene kadar bitmeyecek. Ancak hazzına ulaşmak istediğin kötüyse sana ve çevrene zarar veriyorsa, onu ya terbiye etmen gerekecek ya da öldürmen. Kötüyse terk et onu. Görmedin mi?

0 yorum:

Yorum Gönder

yazı hakkında ne düşünüyorsun, paylaş bizimle.