Benin beni bulma çabaları
Melek, şeytan, iç sesim, kafamdaki karmaşalar,
dışarıdaki insanlar hepiniz bir susun! Kendimi duyamıyorum. Şimdi bir şeyler
duyuyorum. Ama fark edemiyorum gerçekten bu ben miyim?
Bu ben olamam. Hayır hayır bu ben olamam. Ama belki şu
ben olabilirim. Evet evet şu ben olabilirim. Peki, oraya nasıl gidebilirim? Ben
beni oraya götürür müsün? Hayır mı? O zaman beni bana bırak oraya ben gideyim.
Tamam mı? Ama ben sensiz ben değilim, ben sen böyle olduğun için benim. Geçmiş
benimi burada bırakırsam geçmiş benliğimden vaz geçmiş olurum. Hem oraya kadar
ben sensiz nasıl giderim. Sen de benimle gel, ben sensiz ben olamam ki. Ama
seninle mutlu bir ben de değilim. Ben şuradaki beni istiyorum. Gel beraber
gidelim. Oraya ulaşırsak yolda yaşadıklarımız belki beni şuradaki ben yaparda
seni de bensiz bırakmamış olurum. Zaten başka bir ben alamam ki, ancak seni
değiştirip yeni bir ben yapabilirim.
Ben özünde iyi biriyim aslında. Belki de herkes asıl
benliğinde iyidir. Fakat benler çok karıştı. Şimdi asıl meseleye gelelim. Ben,
sen kafamda mısın, kalbimde mi? Sen en az benim kadar gerçeksin biliyorum.
Teknik teknoloji, bilim bilgi, fikir felsefe, hangisi
beni bana ulaştırır ki? Ben beni kime
sorarak bulabilirim? Beni ben den daha iyi ancak beni yaratan bilebilir. O beni
nasıl sorabilirim ki? Bunu bu dünyada yapamam, diğer dünyada geç olmuş olur.
Elbet beni bulabilmem için bu dünyada mesajlar göndermiştir. Onları okumalı ve
dinlemeliyim. Ama bunun için yokuş çıkmalı, biraz zorluk çekmeli ve beni benden
alan şeylerden uzak durmalıyım. Fakat bu bendeki benin hoşuna gitmedi. O nu
benimle gelmeye ikna etmeliyim. Zorla da götüremem ki benim de sınırlı bir
sabrım ve enerjim var. Bunu ancak ona anlatarak başarabilirim. Ama önce
yapacaklarımı benim de kalbimden tasdik etmem gerek.
Ben bana ulaştığımı nasıl anlarım ki? O kadar ben den
hangisi benim nasıl seçebilirim? Kurallara uyarsan beni bana götürür zaten.
Şu andaki ben labirentteyim ve beni bana ulaştırmakla
görevlendirildim. Ulaştırmaya çabalamam lazım. Kurala uymadığım zaman girdiğim
yanlış bir yolda süremi doldurmamalıyım. Zaten yaratıcım sıkıştığımda dua
kapısı ve yanlış yola girdiğimde tövbe kapısı açmış benin için. Layık olmadığım
halde de görevi tamamladığımda bana çok güzel ödüller vaat etti.
Bırak da beni ben yapalım şu işi. Tamam, yapınca sen
yine ben ol. Zaten ben mi senim sen mi bensin bilemiyorum artık. Ben mi sana
engelim sen mi bana?
Benim benle başım belada. Nasıl kurtulurum benden? Ben
benden kurtulursam bana ne olur?
Ben bana bağlıyım. Bu halatın ismi ben. Ben bana bağlı
bu beni çözmeliyim. Çözmediğim sürece bende tutsağım. Ne zaman çözdüm ben o
zaman özgürüm.
Beni tutan bir el var.
Bu benim elim değil, benin eli.
Bırakmıyor beni.
Çok sıkı tutmuşum elimle beni.
Bırakamıyorum elimi.
Sanki ben kontrol etmiyorum o eli.
Bir ben var benden içeri.
Bilim adamları tarih kitapları ya da ünlü felsefeciler bu konuda ne söylerdi bilmem. Ama ben dediğin şeyi bulmak adına küçük bir tüyo verebilirim. Bir keresinde tuhaf bir güne uyandım. Uyandığımda sadece hissettiğim ben di. Aynaya baktım yüzüme gözlerimin içindeki derinliklere. Bir bedenin içinde sıkışıp kalmış gibi hissettim kendimi. O an gördüğüm şey bedenimdi. Ama gören ise gözlerim değil başka bişeydi. O bendi. O an da beni ben yapan şeyin aslında et ve kemikten olmadıgını anladım. Beni ben yapan düşüncelerim ve hissettiklerimin tümüydü.
YanıtlaSilİnsan benliğiyle,ruhuyla bu dünyadan sıkılıyor. Ruh sanki bedene hapsolmuş gibi cenneti istiyor.
YanıtlaSilhttp://hayatfilmi.blogspot.com.tr/2014/10/dunyaya-sgamyorum.html
Çok zor benliğini bulmak yine de ben bulmak için her şeyin yapılması gerektiğini düşünüyorum.İnanıyorum ki sonunda hepsine değecek.
YanıtlaSilİnsan kompleks bir yapıya sahip. Et kemikten başka, vicdan,kalp, ruh gibi bir çok manevi bölüme sahip. bunların hepsini toplayınca ortaya bir "ben" çıkıyor. İnsan benliğini aramalı fakat bulması (bence) çok zor.
Sil